Uygulamada el atmalarda husumet konusunda farklı görüşlere yer verildiğini görüyoruz. El atmalarda öncelikle belediye husumet açısından başı çekmektedir. İmar planları belediye tarafından yapıldığı için vatandaşa bu taşınmazın bedelini ödeme külfeti de belediyeye düşmektedir. Ancak içtihatlarla bu durumun farklılık arz ettiğini belirtebiliriz. Yargıtayın bu konuda net bir tutumu olmasa da vatandaştan yana karar verdiğini söyleyebiliriz. Başlıklar halinde yapıları hukuki ve fiili el atma olarak ayrı ayrı değerlendirme yapacağız. Bu makalede Yargıtay kararlarından sıklıkla örnekler vereceğiz. Okuyucularımızın faydasına olacağını umarak keyifli okumalar dileriz.
Hukuk davalarında tanıklık bir olay hakkında bildiği, gördüğü veya 5 duyu organı ile hissettiği olayları mahkeme huzurunda aşağıdaki usul ve şartlarda dinlenilmesidir. Tanığın belirtmiş olduğu hususlar davaya yön vermektedir. Yazılı ve görsel delillerle ispat edilemeyen dosyalarda tanık ifadeleri davanın seyrini değiştirmektedir. Tanıklıkta merak ettiğiniz hususları tek tek sıraladık. Keyifli okumalar dileriz.
İhtiyari Tedbir, taşınmazın ve diğer malvarlıklarının dava sürecinde hak kaybı olmaması ve 3. Kişilere devir olmaması adına tapu üzerine şerh düşülmesidir. Bu şekilde davalı konumundaki kişiler mal kaçıramayacaktır. Tedbir konulmadığı ve söz konusu taşınmaz 3. Kişilere devredildiği taktirde tapunun devri mümkün olmayacağından, davacı sadece uğramış olduğu zararı karşı taraftan isteyebilecektir.
İşçi işveren arasında çıkan hukuki uyuşmazlıklarda mahkemeye başvurulmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurulması zorunlu bir hukuki süreçtir. Adalet Bakanlığının belirli kriterlere göre seçtiği arabulucular huzurunda, taraflar karşılıklı anlaşmaya çalışırlar. Arabuluculuk dava sürecine göre daha hızlı sonuç elde edebileceğiniz bir süreçtir.
Senet ve çekler ticari hayatta her zaman güvence olarak kabul edilmiştir. Kuralları nettir. Gereksiz olarak görünen haller, aslında senedin vasfını oluşturmaktadır. Kanun koyucu, ticarette senet alan kişinin kendini güvende hissetmesi için her yola başvurmuştur. Senedi alan kişi itiraz olmayacağını, ödeme yapılacağını, aksi taktirde rahat bir şekilde tahsil edebileceğini bilmektedir.
6325 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile birlikte kira davalarında arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir. Kira davalarında zorunlu arabuluculuk 01/09/2023 tarihinden itibaren uygulanmaya başlamıştır. 01/09/2023 tarihinden önce açılan tahliye davalarına arabuluculuk prosedürü uygulanmayacaktır.
Günümüzde en çok karşılaştığımız sorunlardan olan kiralanan taşınmazların tahliyesi, kira bedeli ödenmediğinde veya kira süresi sona erdiğinde başvurduğumuz yollardandır. Tahliye davası kanunda sayılan belirli nedenlerle kiracının taşınmazdan çıkartılması için açılan dava türüdür. Başlıca tahliye türleri şunlardır:
Tahliye Taahhütnamesi Nedir? 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda genel olarak kiracıyı koruyan hükümlere yer verilmiştir. Kiralayanın, taşınmazın tahliyesini isteme hakkı sınırlı tutulmuştur. Bunlardan bir tanesi tahliye taahhütnamesi ile taşınmazın tahliyesini…

